Goncamı aldın elimden didemi kan eyledin

Uzun yıllar önce tanıdım Betül’ü, o daha lisenin başlarındayken… Eşim tarafından ailemize, İzmir’e gittiğimiz bir bayram, Ahmet Faruk kardeşimle ziyaretimize gelmişlerdi. O yaş gençlerinde görmeye pek alışkın olmadığımız muhabbet etme isteğiyle dikkatimi çekmişti hemen, nasıl da cıvıl cıvıldı. Benimle mutfağa geçmiş, yardıma koyulmuştu. Eşimden Ahmet Faruk’un adını, ne kadar güzel bir insan olduğunu sıkça duyardım. Kardeşini de tanıyınca daha çok merak ettim onları yetiştiren aileyi. Sonra kendime abla bildiğim Selma Ablayla tanıştım, Nuri Amcayla, diğer kardeşlerle… Anne kız arasındaki muhabbeti, kardeşler arasındaki sevgiyi görünce çokça dua ettim Allah’ım ben de çocuklarımı böyle güzel yetiştirebileyim diye… En son bayramda konuştuk, Ankara’da buluşmak üzere kavilleştik Betül’le. İki gün sonra ölüm haberi geldi.

Betül bize faniliği ne de güzel anlattı. Ölüm hepimizin dilinde ama zihnimize ne de uzak. Biz yeryüzünde dolaşırken ne de çabuk unutuyoruz yeraltındakilerin hikayelerini. Yıllar önce bir ders vesilesiyle Yahya Efendi Dergahı’ndaki mezar taşlarını okurken bir annenin feryadını görmüştüm bir mezar taşında:

Ey felek bağ-ı cihanın bana zindan eyledin

Goncamı aldın elimden didemi kan eyledin

Bağrıma basıp yatarken sinemde canım gibi

Ser ü kaddin yay edip zülfün perişan eyledin

Oysa yüzyıllar sonra bu taşı gören benim için, şimdi evladının yanında yatan bu annenin feryadı nasıl da hiç yaşanmamış gibiydi; ikisi de bir servinin sakin gölgesinde nasıl da buluşmuştu… Her nefis ölümü tadacak ve sizi bir imtihan olarak şer ve hayır ile deneyeceğiz. Hepinizde nihayet bize döndürüleceksiniz. (Enbiya 35)

Allah Betül kardeşimizi Efendimize dost eylesin, bizleri de döndürüleceğimiz o günde onlara komşu kılsın. Rabbim bütün ailenin sabrını arttırsın.

Acını ta yüreğimde hissettiğim Selma Ablacığım, Rabbim yangınından gül bitirsin.

Hepimizin başı sağ olsun.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.